Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Astral seyahate genel bakış

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Astral seyahate genel bakış Empty Astral seyahate genel bakış Cuma Haz. 11, 2010 5:27 am

beta32

beta32
Scholars Level 0

Astrale Genel Bakış
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki herkes bişeyler yazıyor-okuyor ancak günümüzde yeni baştan eserler yazacak kişiler kalmadı, eskiden zorluk varmış, yaşam zorluğu! Bu zorluk içinde kişiler kendilerini farklı yollara adarlardı, şimdiyse o kadar rahatlık ve her yönden bolluk var ki kişiler günümüzde peş zevklerden kafasını kaldıramıyor.
Astral seyehat bi bağımlılık maddesi kadar veya bağımlılık yapıyor, çünki şöyle açıklayayım, düşünün ki;
önünde hiçbir engel yok, gerek zaman gerek cismi engeller, ayrıca sana hiçkimse-hiçbişey de zarar veremiyor ve alabildiğine özgürsün, dahi ölümsüzsün. Ölümsüz olduğumuz bir gerçek bu dünyadaki fani bedenden ruh ebedi olarak çıktığında bizlere ölü, bi süreliğine çıktığındaysada uyuyor diyoruz. Ancak astral seyehatte şunu bilmenizi tüm içtenliğimle isterim ki asla ve asla rüyadaki gibi olmuyor tamamen herşey çok farklı, tamamen bilinçlisin, rüyada hem istek dışı olaylar yaşarız hemde tam bir netlik ve kesinlik yoktur olaylar ve görüntülerde, Astral sırasında böyle bir durumda değiliz dokuduğun şeyi hissediyorsun, ne istersen, nereye istersen gidip istediğini yapıyorsun.
Eskiden cadılar varmış bu cadılar daha kolay astral çıkış sağlayabilmek için türlü zehirli otları ezip-karıştırıp vücutlarına sürer ve geçici koma halini alarak astral çıkış yapıp belli aralıklarla düzenlelen toplantılara katılırlarmış dünyanın dört bir yanından. 2. olarak da hint fakirlerini hatırlayalım onlarda işin püf noktasını bulmuşlar: 'açlık!' ve diğer bir ksım zümre de veli zatlar diye nitelediğimiz şahıslar ki bunlarda 40 günlük riyazata girer ve çok az bir miktar yiyecekle küçük bir odada 40 gün müddetle kalırlarmış, sıradan bilinçsiz birini 40 gün değil 2 hafta bir yere hapset delirir aklını kaybeder, ancak bunu bilinçle ve istekle yaptığımızdaysa bedenimiz hapisanesinden dışarı çıkıp gerçek haz ve zevklere kavuşuruz.
Astral seyehatle ilgili bilmemiz gereken genel önbilgi bunlardır, diğerleri tekniklerdir. Teknikleri öğrenip ezberlemek yalnızca bi iğnenin saman yığınında olduğunu bilmek gibidir. Yani bu teknikleri bilmek dahi uygulamak-uygulamaya çalışmak uzun zamanımızı alır, ancak emek olmadan yemek olmaz demiş atalarımız, fakat ne mutlu ki bir defa başardığımızda gereken 1-2 ufak şartıda yerine getirdiğimizde her zaman yapabiliriz.
Bu 1-2 ufak şartta şunlar ki: öncelikle aç olmamız gerekir ancak öyle 5-6 saatlik bir açlıktan bahsetmiyorum nasıl ki hintliler uzun açlıkla bu işi götürüyorlardı bizler de onlar gibi kendimize eziyet etmeyeceğiz ancak, mesela oruç olabilir en az 2-3 günlük bir oruç ki bu orucun iftarındada sadece iki avcumuz birleşik halde biravuç yiyecek ve normal miktarda da su içeceğiz, burada oruçtan maksat genel bedenin çıkışını kandaki madde-minarel dengesini ayarlamak adınadır. Ya da cadılar gibi kısa fakat hoş olmayan yoları kullanacağız, tavsiyemse perhiz yöntemidir her zaman.
Tüm bunlar karışık yahut zor-meşaggatli gelebilir ancak bunlar tamamen okuma-yazma öğrenme gibi bir iş, bir defa öğrenince kitabı okuruz da yazarız da. İstek çok önemli.

Yazan: Mustafa ERASLAN

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz