Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Deneyim-Gözlem Sonucu Tavsiyeler

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Deneyim-Gözlem Sonucu Tavsiyeler Empty Deneyim-Gözlem Sonucu Tavsiyeler Cuma Haz. 11, 2010 6:07 am

beta32

beta32
Scholars Level 0

Bu Yazının Amacı Bu Konuyla Yeni Tanışanlar İçin Gerçekçi Bir Önbilgi Olması İçindir



Bunu bizzat kendim yaşadığım-uyguladığım için bir de kendi dilimden anlatmak istedim. Her şeyden önce bunu kafamızda gereğinden fazla zorlaştırarak gerek şevkimizin kırılmasına gerek konsantrasyonumuzun bozulmasına müsaade etmemeliyiz. Öncelikle ne olursa olsun ve ne kadar sürecek olursa olsun sonunda başaracağımıza inanmalıyız, her büyük başarının altında büyük bir inanç yatar. Bir gün bunu başardığınız zaman iyiki pes etmemişim diye kendinize iyi not vereceksiniz, ama bu sözler şuan pek bir anlam ifade etmeyecektir çünkü bizler direk sonuca bakmak isteriz. Bir düşünün, eğer ki bu iş kolay olsaydı şuan ki zorluğun içerisindeki başarınız kadar haz verirmiydi, yani ne kadar zor = o kadar haz verici. Bu kadar zırıltının ardından umarım artık bu yola ya hiç adım atmazsınız ya da gönülden tam bir bağlılıkla bağlanıp mutlu anı yakalarsınız.



Gelelim bunun teorimsel kavramına; burada ana fikir ruhu bedenden bilinçli bir şekilde çıkarmak. Her gece uykumuzda 100 den fazla rüya görürmüşüz ve bu rüyaların sadece 1 veya 2 sini hatırlarmışız ve bu 1-2 rüya müddetince de 5-6 saniyeliğine ruhumuz bedenimizden ayrılırmış. Ortalama 100 civarı rüya görüyorsak bu da 5 dakikadan biraz fazla demek, yani anlatmak istediğim zaten ruh bedenden bilinçsizce ayrılıyor, aklınıza ruh bedeni bu kadar uzun müddet terk edince insan ölmüş olmaz mı demek gelmesin çünkü bitkiler ruhsuz fakat doğuyor, büyüyor ve ölüyor yani insan vücudu ruhsuz da yaşar fakat bu ruhsuz kelimesi şu bilgiler doğrultusunda anlaşılmalıdır; astral seyahatte Gümüş Kordon adını verdiğimiz bir bağla ruh halen vücuda bağlıdır. Anlatmak istediğim ölümde görülen ruhun bedeni terk edişiyle bu astral seyahat arasındaki ince fark işte bu Gümüş Kordon diye nitlendirdiğimiz bağdır. İşte astral seyahatin bilimsel tanımlaması budur.

Astral seyahate başlarken şunları bilinçaltımıza yerleştirmeliyiz muhakkak, yoksa sonuç almamız daha fazla zaman alır. Bu işe ilk başlayanların genel ve en önemli sorunları şunlardır;

  • Geçiş anında korkuya kapılıp panik yapmak, yaparsak başladığımız yere geri döneriz ve sıkılırız bir süre sonra.
  • Dikkat kaybı; yaparmıyım yapamazmıyım diye kendi kendine evhamlanmaya başladığında zaten çoktan konsantrasyonunu kaybetmişsindir ki buda senin geriye gitmene yol açar.
  • En önemlisi de tamamen konuya hakim olmadan bırakmak veya ara vermektir yada alıştırmaları seyrek yapmaktır.




Önerilerime gelince tabii bu önermeler hem genel olarak kabul gören hem de kendi şahsi deneyimlerimin sonucunda ortaya çıkarılan önermelerdir

· Haftada 3-4 defa deneyin başardıktan sonrada halen haftada 3-4 defa yapmaya devam edin olayı tam kavradıktan sonra sadece istediğiniz zaman yapın. Daha fazla yaparsanız ne mi olur tabii ki de sıkılırsınız. Daha az yaparsanız da bu sizi kesin bir iştahsızlığa sevk eder, bu konuda tembelleşirsiniz.

· Fazla ileriye gidip başkalarının dediği gibi giysisiz yatarak yapmaya gerek yok, tamam öylesi daha iyi ama buna o kadar da gerek yok.

· Başınızın altına normal bir yastık koyun ve sırtüstü yatın,

· Bulunduğunuz yer olabildiğince karanlık olsun

· En önemlisi de asla rahatsız edilmeyeceğinizi bilin, telefonu kapatın varsa odadaki ses çıkaran saatinizi kaldırın.

· Son olarak da gece herkes yattıktan sonrasını tercih edin ki gürültü olmasın mekanınızda.



Tüm bunları sağladıktan sonra yattığınız yerde 1-2 dakika sonra kulağınızda daha doğrusu kafanızın içinde bir uğuldama bir kulak çınlamasına benzer bir ses duymaya başlarsınız, işte bu çok iyi çünkü diğer tarafa olan kapılar aralanmıştır artık size. Ama bu arada da teknikleri ve telkinleri yapmayı unutmayın(Bknz. Teknik ve telkinler). Telkinler sayesinde kulak uğuldamasından 1-2 dakika sonra kendi bedeninizi görmeye başlarsınız ve tam bu sırada en önemli şeyi yapacaksınız; iki taraftan hangisi olduğunuza karar vereceksiniz, diğer taraf olduğunuzu düşünün ve beyniniz bu seçtiğiniz tarafı gerçek kabul edecektir, asıl bedenimizin dışındaki tarafı seçerken 2-3 saniyeliğine defalarca hangisi olduğunuz veya hangisi olmak istediğiniz size zihnen kendi tarafınızdan sorulacaktır burada karar vermek en önemlisi ve en basitidir, Hiç tereddüt etmeyin, rahatlıkla bedeninizin dışındakini seçersiniz. Ve bu seçimin ardından kendinizi bambaşka bir halde bulursunuz ve iananamazsınız hatta ve korkuya kapılırsanız bütün uğraşlarınız boşa gider ve tekrar her şeye baştan başlamak zorunda kalabilirsiniz. Geri dönmek istediğiniz zaman sadece bunu düşünmeniz yeter, size yön verecek olan düşüncelerinizdir.



İyi haberlere gelince de bu konuda sıkı bir deneyiminiz olduktan sonra bunu gündüz sesli bir ortamda da yapabilirsiniz. Canınız mı sıkıldı hemen bunu yapın ama dikkat edin olayı abartıp da buna takılıp kalmayın, hobiniz olabilir ama gerekli önceliklerinizin önüne geçmesine izin vermeyin. Şahsen bunun alışkanlık yaptığının farkındayım tabii her şeyde olduğu gibi bunun da fazlası iyi olmaz.



Aklınıza ya geri dönemezsem diye bir şey gelmesin. Buna inanırsanız bir şey olmaz ama korkularınız galip gelirse türlü tehlikeler oluşabilir.



Ayrıca kendinizi bu alanda geliştirdikçe istediğiniz her yere gidersiniz, buradan bir anda Çin’e oradan Londra’ya gidersiniz, ruh mekana, ulaşım gibi bir kavramla kısıtlanmadığı için artık gerçek özgürlüğünüzü yaşarsınız.

Bunlar ne kadar hayal gibi gözükse de olayın için de olmadan asla ve asla farkına varamazsınız bu olayın ciddiyetine.



Bizzat ben astral seyahatte bazı gittiğim yerleri belirtmek isterim; mesela yıllardır gitmediğim ve çok da özlemini çektiğim bir yer vardı zamanım olup da gidememiştim ama astral seyahatle gittim ve tatmin de oldum, 1-2 defa da kabeye gittim fakat içine girmedim dışından seyrettim fakat dünyada o kadar güzel bir mekan görmedim, geceleyin kabenin dışı(kabenin çevresindeki dış duvarlardan biraz uzak olan bi yerden) öylesine güzel oluyor ki anlatamam en fazla huzur bulduğum yer orası olmuştu hiçbir şey düşünmeden o mekana bakmak orayı incelemek belki de ilk defa gördüğümden kaynaklanıyo olabilir ama çok hoştu, bu gördüğüm yer gerçekten var mı diye internetten araştırdım çünkü kabeyi gördük hep ama çevresinden belli bir uzaklıktan görme fırsatım hiç olmamıştı resimlerde, ben de araştırdım ve tam da benim gördüğüm gibiydi, astral seyahatte önceden hiç görmediğim bir yeri gördüm ve tamamen de gördüğüm gibiydi.



Bu yazımda bilimsel açıklamalara, uyarılara, tavsiyelere ve deneyimlerime yer verdim. UMARIM BİRGÜN İSTEYEN HERKES BU ÖZGÜRLÜĞÜN VE BU FIRSATIN TADINI ÇIKARIR



Yazan: Mustafa ERASLAN

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz